Güncelleme Tarihi:
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Mısır'daki idam kararlarına ilişkin, "529 idam kararı... Ey Batı neredesin, sesin niye çıkmıyor? Hani Avrupa Birliği'nden idam kalkmıştı? Niye sesiniz çıkmıyor? Türkiye'de bırakın idamı, şu anda kalkıyorsun ağırlaştırılmış müebbet hapis alanla ilgili kendine göre yorumlar yapıyorsun" dedi.
Erdoğan, partisince Keçiören'de düzenlenen mitingde yaptığı konuşmaya, "Rabbim, yol arkadaşlığımızı daim kılsın. İnşallah bu yolda hep beraber bu millete bu bayrağa, bu vatana hizmette bizleri daim kılsın" diyerek başladı.
Vatandaşların "Kıskananlar çatlasın" tezahüratları üzerine "Çatlamasın. Onlar da bize lazım olacak. Bu yolculukta onları da yanımıza alacağız. Bugün bilmiyorlar ama bilecekler. İnşallah onlar da bu kervanda bizimle beraber yola devam edecekler" ifadesini kullanan Erdoğan, yola "tek millet" diyerek çıktıklarını söyledi.
"Dik dur eğilme, bu millet seninle" tezahüratı üzerine Erdoğan, "Bizde öyle bir göz, bir karakter var mı? Biz rükudan başka hiçbir yerde eğilmedik, eğilmeyiz" diye seslendi.
Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türküyle Kürdüyle Lazıyla Çerkeziyle Gürcüsüyle Abhazıyla Boşnağıyla, Arnavutuyla Romanıyla Dağıstanlısıyla Tatarıyla bir olacağız, iyi olacağız, diri olacağız, beraber olacağız, kardeş olacağız, Türkiye olacağız. Ben Türkü Türk olduğu için sevmiyorum, Kürdü Kürt olduğu için sevmiyorum, Lazı Laz olduğu için sevmiyorum, Gürcüyü Gürcü olduğu için sevmiyorum, Romanı Roman olduğu için sevmiyorum. Beni yaradan Allah onları da yarattığı için seviyorum.
BDP'ye bakıyorsun, siyasi Kürtçülük yapıyor. MHP'ye bakıyorsun, siyasi Türkçülük yapıyor. CHP'ye bakıyorsun 'kumsalların partisiyim' diyor. Biz 77 milyonun partisiyiz. Bizi onlardan ayıran bu, bizi farklı kılan o. Biz tek bayrak diyoruz. Bunların içerisinde bir tanesi var ki BDP, hala bayrak şuurunu yakalayamamış. Onda öyle bir bayrak idrakı yok."
Alanda bulunanlara, "Bayrak reklamımızı nasıl buldunuz? İyi miydi?" diye soran Erdoğan, "Millet bölünmez, Türkiye yenilmez. Bunu görecekler. Bizler ülke olarak ne dedik: 'tek bayrak.' Rengi şehidimizin kanı, hilal bağımsızlığımızın ifadesi, yıldız şehidimizin simgesi. Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır, toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır" diye konuştu.
"Kefenlerimizi giyerek bu yola çıktık"
"Tek vatan" diyerek siyaset yaptıklarını ifade eden Erdoğan, bir partinin "Ben Kürtlerin temsilcisiyim", diğer bir partinin de "Ben Türklerin temsilcisiyim" dediğini aktardı. Erdoğan, şöyle devam etti:
"Hadi oradan. Nereden aldın sen bunun patentini? Hayatında Orta Asya'nın yollarını bilmez. 3,5 sene bu ülkede başbakan yardımcılığı yaptı, buralara gidemedi. 5 yıl bu millet ona görev verdi, 3,5 senenin sonunda hükümeti bıraktı kaçtı.
Hiç endişeniz olmasın, bu can bu tende oldukça bu millete, bu bayrağa, bu vatana feda olsun. Böyle çıktık yola. Ne dedik? 'Biz kefenlerimizi giyerek bu yola çıktık'. Bunlar Menderes'i sallandırdılar, şehit ettiler. İki arkadaşını şehit ettiler. Bunların Mısır'dakilerden ne farkı var? Bak, 529 idam kararı. Ey Batı neredesin, sesin niye çıkmıyor? Hani Avrupa Birliği'nden idam kalkmıştı? Niye sesiniz çıkmıyor? Türkiye'de bırakın idamı, şu anda kalkıyorsun ağırlaştırılmış müebbet hapis alanla ilgili kendine göre yorumlar yapıyorsun. 529 idam... Kimi öldürdü bunlar? Silahla mı yakaladın bunları? Hayır ama 'biz dedik oldu' dediler. Diyorum ki: zalimler için yaşasın cehennem.
"Uyardığımız halde, Twitter merkezi hala yasak getirmiyor. Böyle bir olaya, yola gelene kadar ben 'hayır' dedim. Siz ne diyorsunuz? Mesele bitmiştir. Benim için kararı veren yer burası, millet. Televizyonlara çıkıyorlar, birkaç milletle birlikte yaşamayan, milletin dilini konuşmayan kişiler çıkıyorlar, 'AK Parti, Erdoğan prestij kaybediyor' diyorlar. Bizim prestijimiz ne sizin ne Avrupalının nezdinde, ne şunun, ne bunun nezdinde. Biz halkın ve hakkın nezdindeki prestijimize bakıyoruz"
- "Twitter'ın savunmasını yapmak köşe yazarlarına mı kaldı ya hale bak. Bu ülkenin milletine, devletine karşı, bu ülkenin başbakanına 'Başçalan' diyen ahlaksızlara karşı, bunları savunmak size mi kaldı? Benim bakanıma kalkacak 'hırsız' diyecek, başkana 'hırsız' diyecek bunu savunmak ona mı kaldı? Buyurun sandığa giriyoruz"